Yorgun argın işten çıkmıştım. Çarşı pazar seyreyleyerek evime doğru yollanırken köşe başından biri çıktı karşıma. Yahu bu nasıl bir tiptir diye tebessümle ilerlerken ikincisi. Tövbe tövbe dememe daha çok vardı esasında. Ancak on adım gittim gitmedim üçüncüsü de önüme çıkınca “herhalde bu işte bir keramet var,ilham demek böyle geliyormuş” dedim kendi kendime. Çoktur sadece aklımda proje olarak duran bu tipleri yazmalıyım.
Kimden bahsediyoruz? Elbette son üç dört yıldır mantar gibi türeyen ve kendilerine tikky dediğimiz gençlerden.
Aslında bu ismi onlar kendileri de kullanıyor. Ve internet araştırmalarım, tikkyliğe hevesli yâda tikkymtırak uzak akrabalardan aldığımı bilgiler ışığında şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki bu sıfattan asla rahatsız olmuyorlar bilakis sosyal sınıf atlamışçasına mutlu oluyorlar.
Tikky görünce neden “oha” oluruz ve “kal” gelir?
Züppe(snop), ciks, cool, concon, tiki gibi farklı isimlerle anılsalar da tikkylik kendine özgü bir gençlik hareketi.
Kökeni yok. Tamamıyla anarşist bir hareket. Anarşist diyorum çünkü şehirlerde hayatını sürdüren ve aileleri belli refah seviyesinde olan tikkyler (gerçek tikkyler) her türlü sosyal olgu ya da sınırlama mekanızmasını hiçe sayan, tüm değerlerden habersiz bir gurup. Habersiz olmaları onları anarşist yapar mı? Tamamıyla değil ama büyük oranda evet. Din, örf, milliyet, devlet, politika, spor vb tüm alanlarda büyük cehaletin şekli formudur tikkylik.
İşin trajik yanı ortalama 15-25 yaşları arasındaki bireylerde ortaya çıkan bu tikky hareketinin Anadolu’da etkisini kısa sürede göstermesi. Gelir düzeyi daha alt düzeyde olan eilelerin çocukları bu zümreyi var gücüyle taklide çalışıyor ve ortaya daha katlanılmaz bir tablo çıkıyor
Kırsalda benim tabirimle tikky-arabesk bir gençlik şekilleniyor.
Tikkyleri Hippi’lerle ilişkilendirmek kesinlikle yanlış olur. Hippilik toplumsal bir harekettir. Örgütlüdür. Siyasi kanadı vardır. Etkinliği vardır. Bir mesaj taşır. Ama tikkyler de durum böyle değil.
“Tikky-boy” olarak İngilizcede de hemen hemen aynı anlamda kullanılan ve Türkçeye geçmiş bir kelime tikky. “Elindeki imkânlarla ve kısıtlı zekâsıyla kendini olduğundan farklı göstermeye çabalayan, ilgi çekmeyi amaçlayan” olarak tanımlayabiliriz.
Miriba… Tikky ben. onsekiz yaşım.
Tikkylik 2002-2003 yıllarında ortaya çıkıyor. Ve sadece kızlarda görülüyor. Daha sonraki süreçte tikky erkekler de ortaya çıkıyor. Tikky kız tarifine bakalım.
Tikky kız nesneye tapar, sahte sarışın veya sahte esmerdir. Saçlarını ısrarla alnına döker.
Sürekli yanınızdan uflayarak geçer. Şehirdekileri orijinal taşradakileri ise kendi tabirleriyle”çakma” converse giyer. Dedelerimizin eşeklerin eğerine bağladığı ve üzerinde “Anadolu kilim motifi” olan heybeleri çanta olarak kullanırlar. Ama üzerlerine adını ilk defa duyduğunuz müzik guruplarının rozetleri muhakkak olur.
Cep telefonları en fiyakalılardan olmalıdır. (Tikky-arabesk gençlik de buna son derece özen gösterir. İyi bir telefon alamıyorlarsa muhakkak benzeri olan ve içinde sadece bir buzdolabının eksik olduğu Çin malı telefonlardan edinirler.)
Tikky kızlarda (rock-tikky uzantısı) gözlerini ve tırnaklarını siyaha boyama alışkanlığı da görülmektedir.
Genel anlamda sinirli tiplerdir. Herkese pas atmayan ilginç “trip”ler sergilerler. Ancak olur olmaz bir anda kahkahalarla gülerler. Bu bakımdan dengesiz bir zümredir.
Vitrinler, alışveriş, konserler, kim kimle çıkıyor dedikoduları, başlıca gündem maddeleridir. Bu yönleriyle onları yürüyen yozlaşmışlık olarak da tanımlayabiliriz. Konuşmaları üzerine doktora tezi bile hazırlanır. Kendilerine ait şifrelenmiş cep telefonu mesaj alfabesi: (uF oglm, mnYaksn PP:)
Kendilerine ait ünlemler: (n’aber baboli, yaz gelse keşke “güneyim” geldi, oha oldum, kal geldi, bombayım patlarım, selam ekürim, ne haber kankunim,) hemen dikkat çeker.
Bunun başlıca nedeni Türkçeyi bilmemeleridir. Esasında onlar hiçbir dili tam olarak bilmezler.
Muhakkak gözlük takarlar. İleri derece de marka tutkuları tikkylerin neredeyse en bariz özellikleridir.
Hiçbir şekilde, hiçbir zaman diliminde asla ve kat’a kitap okumazlar.
Erkek tikkyleri ise bildiğimiz tezeğin altın suyuna bandırılmışı olarak tanımlayabiliriz.
Yada kokonanın erkek hali.
Saçlar illa ki dik olmalı. Soldan ve sağdan hafif ileri ve yukarı. O kadar çok jöle sürerler ki sokakta itişip kakışırken bir gergedan kadar tehlikeli hale gelirler.. Metropolün erkek tikkyleri metropolün kız tikkylerinden farksızdır. Cahil, marka düşkünü, karşı cins avcısı. Onları kızlardan ayıran en önemli nokta nazik olmalarıdır. Asabi değildirler ve tetikte bekleyen bir bunalım meyilleri vardır.
“Biz de tikkyik gardaş”
Gelelim taşranın çakma tikkylerine.
Metropollerdeki uzak akrabalarından farklı olarak tikky-arabesk zümrede “ergenliğimde ne olsam da ilgi çeksem anlayışı” hâkimdir. Aslında bu gençlerimiz isteseler de tikky olamazlar. Çünkü o kültürden gelmezler. Bu bakımdan özenti olarak ifade edebileceğimiz bu durum “moda” kavramının sınırlarına dahil edilebilir. Tehlikeli bir moda. Bakalım:
Parlak ve yeşil sarı veya turuncu montlar güneş gözlükleri, erkeklerde Nuh’un gemisine benzeyen, bir buçuk kıymalı pide şeklini almış, ucu kalkık rugan ayakkabılar, bol metalli kemerler ve illaki kıçtan düşmesine ramak kalmış kot pantolonlar. Düğmeleri yarısına açılmış ucuz gömlekler. Teyp taktırılmış sepetli planet motosiklet. Ve illaki lise önlerinde beklemeler, ve yine illaki cep telefonundan İsmail yeka parçaları.
“yapmasaydın tikkylik, çıkarmazdım ikilik”
Aslında bu acınası zavallı insan topluluğunun birçok tarifini yapabiliriz.
Kendi kazanmadığı parayla marka havası yapan hırsızlar,
Normal kolaya “regular kola” diye sipariş eden görgüsüzler, taşrada da görünmesiyle aslında ekonomik bir sınıf olmadığı ortada olan sırf özentiden ibaret taklitçiler gurubu, pahalı giyinen ucuz insan topluluğu, Etiler, Nişantaşı, Akmerkez’i kendileri için kutsal mekân kabul eden ve lise yıllarında palazlanan bir tür virüs.
Problemsizlikten problem üreten ziyankar bir bakış açısı + boş bir kafa + gereksiz bir kişilik + görüntü kirliliği + bol miktarda para + converse + barbour + club : tikky
vb, vb, vb
Şimdi “Üç tikky görmekle bu kadar hırslanır mı insan yahu” demeyin. Çünkü hepiniz ya da hepimiz diyeyim bu tiplere, karşı bir tutumdayız. Bu şekilde ben de duygularınız tercümanı oluyorum.
“ Yahu bunları kazanmak lazım “ da demeyin. Kazanacaksak taşradaki özentiyi kıralım. Şehirdekilere çok yaklaşmayı tavsiye etmem. Tikkyleşiverirsiniz o anda.
“ işin sosyolojik yönü şöyle ki….” diye başlayan cümleler de aslında kifayetsiz. Bu öyle bir gurup ki sosyoloji de yer bulamıyor.
Aile eğitimindeki yetersizlik ve ilgisizlik, dini eğitimin eksikliği, sorumsuz arkadaş çevresi, kişiliğinin kaldıramayacağı bol para adamı maymun ediyor. Bu şekliyle tikkylere özel evrimi tersten kabul edebilirim. Aksini n’olur söylemeyin.
Ha tikkylere karşı önyargılı mıyım? Kesinlikle evet, bodoslamadan evet. Mal beyanında bulunur gibi giyinen, Okaliptus,Avakado,orkide gibi kimsenin hayalinde bulunmayan bitlikeri günlük salata çeşidi olarak beğenmeyen, hızını alamayıp Papirüs yiyen,Sıradan kotlu yurdum gencine “kasıntılı bir gülüşle “ıhı ıhı… baboli bu amele ya” diyen,25’lik disco güllerinden 15’lik lise yetmelerine porche’ye bineninden pempe scooter kullananına elbette bodoslamadan yuh diyeceğim. Hatta hızımı alamayarak “oha.. kal geldi” diyeceğim.
Tikky İsimleri
Bir de ne hikmettir bilmem hiçbir zaman Ahmet,Mehmet,Osman İbrahim,Zehra,Emine,Ayşe vb isimlerde tikkye de rastlamamışımdır. Fabrikasyon gibi hep aynı isim mantığı. Ne bulursan su ekle ne bulursan can ekle. Bu nasıl tesadüftür hocam?
Berkecan, Pıtırcan, Isırcan, Geğircan, Sümkürcan, Atakancan, Cancan, Patlıcan, Neyapacan gibi (çoğu fonetik olarak yakındır) yada Yağmursu Pıtırsu, Işılsu, Pipisu, Suborusu, Ekinsu, Biçemesu, Marulsu, Trtankaraçocukradyosu gibi isimlerle karşımıza çıkarlar.
İsimlerine bakarak gizli bir oluşum zannedersiniz.
ziyaret,the end ekürim…
Sanırım bu kadar dolama kafi. Bu yazı kaleme alınırken izlenimlerimden, Eskiden Tikky olup tövbe eden itirafçı kuzenim Hakan’dan(kendisi çakma lacoste ayakkabı almış fakat ayaklarında mantar oluşmuş. Bunu ilahi bir mesaj olarak algılayarak tövbe etmiştir) Beyaz şov programının çok çok eski bölümlerinden aklımda kalan bir tiplemesinden (Dönceeeeeem ben sanaaaaaa), Şahan’nın “Miki mause ettin beni” parçasından, Ekşisözlükten fazlasıyla faydalandım.
Tikkysiz bir dünya dilemek aşırı iyimserlik olsa da kendi dünyamızda tikkysizlik iyi bir temenni olabilir.
Döncemmm ben size…
Selam İle…
Alııntıdır .. : Arkadaşıımıza teşşekkür ediyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder